2020 yılında başlayan üniversite eğitimim, tüm dünya için zorlu geçen pandemi süreciyle eş zamanlı başladı. Hayalini kurduğum bölüme adım atmanın heyecanı, beklenmedik bir şekilde ekranların ardında, uzaktan eğitimle şekillendi. Ancak bu dönemde beni yalnız bırakmayan, her koşulda iletişimde kalan danışman hocalarım sayesinde sürecin başından itibaren “iyi ki” dedim.

Pandemide kopmamak, aidiyet hissini yitirmemek çok kolay değildi. Ama hocalarımın gösterdiği ilgi ve rehberlik, bu zorlu süreci verimli ve anlamlı kıldı. Yüz yüze eğitimin yeniden başladığı dönemde ise; sadece teoriyle sınırlı kalmayan, sektör deneyimlerini içtenlikle bizlerle paylaşan akademisyenlerimizin katkılarıyla mesleki vizyonumu geliştirme fırsatı buldum. Her bir derste yalnızca bilgi değil, aynı zamanda ilham da kazandım.

Hayalimdeki meslek, eğitim sürecim boyunca hocalarımın yönlendirmeleriyle daha da netleşti. Ne zaman kararsız kalsam ya da objektif bir bakışa ihtiyaç duysam, ulaşabildiğim ve beni sabırla dinleyen kıymetli hocalarım oldu. Bu yolculukta beni en çok güçlendiren şeylerden biri de buydu: her adımda yanımda hissetmek.

Dört yıllık serüvenin sonunda bitirme projemi tamamladığımda içimde tek bir inanç vardı: “Kader gayrete aşıktır.” Ve gerçekten de bu mottoyla çıktığım yolda, bugün Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde Grafik Tasarımcı olarak çalışmanın gururunu yaşıyorum. Sadece bir iş değil, aynı zamanda tutkunu olduğum bir kulüpte yer alıyor olmak, aldığım eğitimin ve gösterilen emeğin anlamını daha da derinleştiriyor.

Bu yolculukta emeği geçen, beni her daim destekleyen tüm hocalarıma sonsuz saygı ve minnetle… Onların izleriyle şekillenen bir mesleki hayatın içindeyim ve bu nedenle hem mesleğimle hem de yetiştiğim kurumla gurur duyuyorum.

Mustafa ARICAN
İstanbul Kültür Üniversitesi 
İletişim Sanatları Bölümü, 2024 mezunu
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, İletişim Departmanı
Grafik Tasarımcı
 

2019’da biraz heyecan, bolca merak ve “Acaba bu okula adapte olabilecek miyim?” kaygısıyla başladığım bu serüvene şimdi dönüp baktığımda; yaşadığım her an, her mutluluk ve her bocalama, bugünkü Doğa’yı oluşturduğu için şu an hepsi birer teşekkür sebebi.

Dürüst olmak gerekirse, zaman zaman “Bitmeyecek herhalde bu okul...” dediğim pek çok aşamadan geçtim. Ama bu süreci, yalnızca bir öğrencilik dönemi olarak değil, karakterimin şekillendiği, hayata dair birçok şeyi öğrendiğim bir dönüşüm yolculuğu olarak hatırlıyorum. Bu yolculukta bana eşlik eden, varlıklarıyla hem akademik hem de duygusal anlamda yanımda olan çok kıymetli hocalarım Dr. Öğr. Üyesi Gülnur Işıklar, Arş. Gör. Onur Şişman, Arş. Gör. Onur Salkım ve Arş. Gör. Dr. Kübra Karapınar Eyvel’e ömür boyu gönülden bir minnet ve teşekkür borçluyum. Onlar, eğitim hayatım boyunca sadece öğretmen değil; yolumu aydınlatan birer rehber oldular.

Geriye dönüp baktığımda aklımda anlardan çok hisler var… En çok da hocalarımızla birlikte yaşadığımız o eşsiz öğrenme süreci. Her biri, farklı bir yönümü keşfetmeme neden oldu. Özellikle son senemde, mezuniyet telaşıyla “Bundan sonra ne olacak?” sorusu içimi kemirirken, onların yönlendirmeleri sayesinde ne istediğimi buldum. Ancak belki de daha kıymetlisi, bizim gibi ömür boyu üretmeye ve yaratmaya dayalı bir meslekte ne olmak istemediğimi de keşfettim. Bu keşif, bugün bulunduğum noktada bana yön veren en güçlü pusula oldu. 

Bugün, sektörde bulunan bir reklamcı olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, bölümüm beni iş dünyasının en çetin mücadelelerine de hazırladı. Zorluklarla baş etmeyi, düşünmeyi, üretmeyi ve sorgulamayı bu sıralarda öğrendim. O kapıdan çıkarken arkamda yalnızca dört yılı değil, ömür boyu taşıyacağım deneyimlerle dolu bir geçmişi de yanıma aldım.

Okul hayatının hiç bitmeyecekmiş gibi gelen koşuşturmaları, bazen saatlerce süren fikir tartışmaları… Hepsi bir bütünün parçasıydı. Bugün hâlâ, bu anları düşündükçe yüzümde beliren gülümseme, bana bu okulda geçirdiğim yılların ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor.

İyi ki bu bölümde okudum ve iyi ki bu deneyimlerin bir parçası oldum. Lisans hayatımın sayfasını kapatırken bir sonraki sayfayı da özgüvenle açmamı sağlayan herkese sonsuz teşekkürler…

Doğa Kılıçarslan